ÇOCUKTA NÖROLOJİK GELİŞİM VE
MUAYENEYE GENEL BAKIŞ
Yazan:
Zuhal Yapıcı
Son
Güncelleştirme Tarihi: 10.02.2019
GİRİŞ
Nörolojik gelişim intrauterin (İU) dönemde başlar ve yıllar sürer. Bu nedenle
bir nörolog için nörolojik muayene yapmanın yaş sınırlaması yoktur. Yenidoğan (YD) ve çocuğun nörolojik muayenesi erişkine göre
bazı farklılıkları içermektedir. Bu farklılık temel olarak çocukta
büyüme ve gelişmenin hala sürüyor olmasından ileri gelir. Burada muayenenin
ayrıntılarına geçmeden önce büyüme ve gelişme ile ilgili bazı temel bilgiler
hatırlatılacaktır.
BÜYÜME VE GELİŞME
Çocukları
erişkinden ayıran en önemli özellik büyüme ve gelişme süreci içinde
olmalarıdır. Büyüme vücut boyutlarının artmasını, gelişme ise biyolojik
fonksiyonların değişimini ve matürasyonunu ifade
eder. Çeşitli çağlarda hızlanma ve yavaşlama göstermekle birlikte sürekli bir
olaydır ve belli bir sırayı izler. Merkezi sinir sisteminin büyüme ve gelişme
temposunun en fazla hız kazandığı zamanlar fetus
dönemi ve doğumdan sonraki ilk aylardır.
Nöral tabaka
embriyonal dönemin üçüncü haftasında ektodermden farklılaşır. Nöroektodermal hücrelerden nöron, astrosit,
oligodendrosit ve epandimal
hücreler; mezodermden de mikroglial hücreler
ayrışmaya başlar. Ön beyin (forebrain), orta beyin (midbrain) ve arka beyin (hindbrain) oluşumu
beşinci haftada gerçekleşir. Miyelinizasyon ise
gebeliğin ikinci trimestirinde (~22. hafta) başlar ve
erişkin yaşlara kadar devam eder. Nasıl ve hangi sıra ile geliştiği
bilinmemekle birlikte, en primitif bölgeler (paleoserebellum,
beyin sapı, omurilik) daha erken miyelinize olurken,
frontal korteks ve kortikal asosiyasyon lifleri en
geç miyelinize olmaktadır. Bu nedenle maternal toksemi ya da plasental yetmezlik gibi çeşitli dış faktörler söz konusu
olduğunda miyelinizasyon zarar görmekte ve beyin
fonksiyonları bozulmaktadır. Beyin hacim artışı prenatal 5. aydan doğum sonrası
6. aya kadar maksimum hızdadır. Bu nedenle de bu dönemdeki bazı hastalıklar mikrosefaliye neden olabilir. Sinir sisteminin gelişmesi 2
yaşında bir erişkinin %60’ına, 6 yaşında ise %90’ına ulaşır. Büyüme ile beyin
hacmi/ toplam vücut ağırlığı oranı azalır, 2. fetus
ayında beyin hacmi toplam vücut ağırlığının %25’i iken, doğumda bu oran %10’a,
erişkinde ise %2’ye iner.
Refleks
aktiviteler İU 5. haftada gelişmeye başlar ve ilk olarak dudağa hafif vurma ile
boyun ve vücudun üst kısmında fleksiyon cevabı alınır. Yakalama refleksi ise en
erken 4. ayda gelişmeye başlar. Derin tendon reflekleri
(DTR) fertilizasyonun 4-5. ayları içinde diz ve ayak
bileklerinde alınmaya başlamaktadır.
Konsepsiyondan doğuma kadar olan gebelik süresi çocuğun gestasyon yaşı (miyad yaşı) olarak
adlandırılır. Normal gestasyon süresi 40±2 haftadır.
38 haftadan küçük olanlara preterm, 42 haftadan büyük
doğanlara da postterm denir. Doğum öncesi dönemde ilk
10 hafta embriyonal dönem, 10 haftadan doğuma kadar uzanan döneme
de fetus dönemi denir. Doğum
sonrasında ise ilk hafta perinatal, ilk
ay neonatal, ilk yıl da süt
çocukluğu (SÇ) dönemi olarak kabul edilmektedir. 1-3 yaş
arası oyun çocukluğu, 3-6 yaş arası okul öncesi,
kızlarda 6-10 yaş, erkeklerde 6-12 yaş arası olmak üzere okul çocukluğu dönemi ve
kızlarda 10-18 yaş, erkeklerde 12-20 yaş olmak üzere de ergenlik
dönemi olarak sınıflandırılır.
Pratikte
sinir sistemi gelişiminde hiyerarşik bir düzen vardır:
*Basitten
karmaşığa doğru olma kavramı (örnek: önce heceleme, sonra konuşmayı öğrenme)
*Genelden
özele doğru olma kavramı (örnek: önce ulnar, sonra tüm elle yakalama ve en
sonunda radial yakalama yetisinin gelişmesi)
*Baştan
ayaklara doğru (sefalokaudal) olma kavramı (örnek:
ilk aylarda başını dik tutabilme, sonra sırasıyla oturabilme ve yürüyebilme)
*Merkezden
uçlara doğru (proksimalden distale)
olma kavramı (örnek: objeyi yakalamak için önce tüm kolu ile yönelme, sonra
ellerini kullanabilme)
ÇOCUĞUN
NÖROLOJİK MUAYENESİ
Muayene
çocuğu gözleme ile başlar. Anne ve babadan öykü alınırken bir taraftan da hem
psikolojik (anne ve baba ile iletişim, ortama uyum sağlama, impuls
kontrolu, ajitasyon ya da uykululuk, hiperaktivite,…) hem de nörolojik
olarak (kol ve bacağını kullanmada asimetri, dengesizlik, gevşeklik, tremor,
tik ya da diğer istemsiz hareketler,…) çocuk gözlenir. Öykü alınırken ortamın
sakin ve rahat olması, muayene ederken de oda sıcaklığı (YD muayenesi sırasında
26-280C idealdir) ve hekimin ellerinin sıcaklığı çok önemlidir.
Gebelik ve doğum öyküsü ayrıntılarıyla alınmalıdır. Öykü alınırken hastanın
esas yakınması çerçevesinde sorular yoğunlaştırılmalı ve hekimin tecrübeleri
doğrultusunda zenginleştirilip yönlendirilmelidir. Ancak, sadece yakınmalara
yönelik değil, diğer sistemlere yönelik olarak tıbbi bilgi genişletilmelidir.
Olayı gören kişilerle konuşmak, gerekirse öğretmeni ve diğer akrabalar ile
bağlantı kurmak çok değerli olabilir. İletişim sırasında ailenin sosyo-kültürel seviyesini dikkate almak, anlaşılabilir bir
dil kullanmak, göz iletişimi kurmak, belli bir güven oluşturmak, çocuk huzursuz
ise sakinleşmesini sağlamak ve etik kurallar çerçevesinde öykü ve muayene
ortamını sağlamak önemlidir.
Muayeneye
organize olunurken nörolog algoritmik olarak şu
sorularla karşı karşıyadır:
*Sorun
gerçekten nörolojik mi?
*Nörolojik
ise, hangi sistem etkilenmiştir? (Merkezi sinir
sistemi (MSS) mi? Periferik sinir sistemi (PSS) mi?
*Birden
fazla nörolojik sistem tutulumu var mıdır? (Örneğin konjenital
müsküler distrofilerde
olduğu gibi hem kas hem MSS ak maddesi ve hem de korteks tutulumu; metakromatik lökodistrofide
olduğu gibi hem MSS ak maddesi hem PSS tutulumu gibi)
*Hastalık seyri akut, subakut, kronik progresif, statik veya tekrarlayıcı ataklar halinde mi? Çok
iyi bilinen hastalık seyirleri dışında bazı yeni tanımlanan genetik-metabolik lökoensefalopatiler akut/subakut başlayabilmekte (örneğin “vanishing white matter” hastalığı gibi), bazıları da tekrarlayıcı ve sekel
bırakan koma/ensefalopati tabloları (akçağaç şurubu idrar hastalığı, progresif
kavitasyonlu lökoensefalopati,
bazı mitokondrial sitopati
tabloları gibi) yapabilmektedir. Tekrarlayıcı olanlarda provokan
faktörler sorulmalıdır (enfeksiyon, aşı, minör kafa
travması gibi).
*Hastalığın
progresyon hızı nasıl? Çok hızlı büyümenin olduğu erken SÇ döneminde veya
büyüme hızı hastalığın progresyon hızını geçiyorsa hastalık ilerlemiyormuş
izlenimi verebilir. Bunun dışında bazı lökodistrofiler
kronik progresif vasıfta olmalarına rağmen statiğe
yakın hızda yavaş progresyon gösterebilmekte ve “cerebral
palsy” (CP) ile karıştırılabilmektedir (bazı PLP1 gen
duplikasyonuna bağlı Pelizaeus-Merzbacher
hastalığı fenotipleri gibi).
ÖYKÜ
Aileden bir
veya birden fazla kişiden alınan öykü nörolojik değerlendirmeden çok daha
önemli olabilir. Ebeveynlerden gebelik, doğum ve postnatal
gelişim öyküsünün aşağıdakileri içerecek şekilde kapsamlı şekilde alınması
neredeyse muayenenin olmazsa olmazıdır:
-
Gebelik (geçirilen
hastalıklar, düşük tehdidi, radyasyon, ilaç kullanımı, toksemi…)
-
Doğum (sağlık kuruluşunda ya da evde doğum,
miadında/prematür/postmatür,
normal yolla/seksio ile doğum, doğumda zorlanma,
forseps ya da vakum kullanımı, kordon dolanması, mekonyum
aspirasyonu, baş/makat/ayak/yan geliş, hemen ağlama, siyanoze doğma, doğum ağırlığı/baş çevresi/boyu, sarılık
varlığı, Rh uyumsuzluğu, konvülziyon
geçirme, küvöz bakımı) ayrıntılı olarak sorgulanır. Apgar skoru biliniyorsa değerlidir. Apgar skorunun dezavantajı değerlendiren kişiye göre
değişebilmesidir. Aspirasyona bağlı larengeal inhibisyon, hipoksik durumlar, maternal ilaç
kullanımı ve anestezi gibi durumlarda skor düşer. Bir çalışma 5.dakikada 6 veya
altındaki Apgar skorunun %5-17 oranında nörolojik
soruna yol açabileceğini işaret etmiştir. 2500 gramın altında doğum veya Apgar skorunun 15 dakikadan daha uzun süre 3’ün altında
devam etmesi CP riskini arttırır. Vakum kullanımında sefal
hematom, forseps doğumlarında kafa kemiklerinin üst
üste binmesi durumu, boyun-baş yaralanmaları, makat gelişlerinde pleksopatiler ve klavikula
kırıkları olabileceği akılda tutulmalıdır. Zor ve prematüre doğumlarda daha sık
olmak üzere İU ve doğuma ait pek çok faktöre bağlı CP’lere
rastlandığı bilinmektedir.
-
YD döneminde
gestasyon yaşı da hesaplanabilir. Gestasyon
yaşının saptanması için çeşitli yöntemler vardır. Pratik olarak kabul edilen
bir tabloya göre deri, kulak şekli, ayak tabanı çizgileri, yüz görünümü, meme
başı ve dokusu, vücut postürü, koldaki pasif hareket
direncine bakılarak bir puanlama yapılır. Bu puana 180 rakamı eklenerek gebelik/gestasyon yaşı elde edilebilmektedir. Kronolojik yaş doğumdan
itibaren hesaplanan yaştır. Preterm bebeklerin
takibinde kullanılan düzeltilmiş yaş ise gestasyonun 40. haftasından sonra başlayarak hesaplanan
yaşa denir.
-
Motor ve
mental gelişim basamakları ayrıntılı olarak sorgulanır. Başını
tutması (0-3 ay), desteksiz oturması (5-7 ay), sıralaması ve yürümesinin (~12
ay) hangi aylarda olduğu, bilinçli olarak gülümseme (3 ay), cisimleri uzanarak
tutabilme (5-7 ay), heceleme (9-10 ay), tek tek kelime söyleme (12-14 ay),
basit cümleleri kurmaya başlama (~20 ay), hareketli kişileri izleme (6-7 ay),
ilk iki parmağı ile cisimleri tutabilme (10 ay), sfinkter
kontrolünü geliştirme (2-3 yıl) gibi zamanlar kaydedilir.
-
Geçirdiği
çocukluk hastalıkları ve diğer tedavi gördüğü hastalıklar zaman ve süre
olarak öğrenilir. Ayrıca geçirilen kaza, zehirlenme, travma
ve ameliyatlarla birlikte başka bir sağlık kuruluşunda herhangi bir hastalık
teşhisi ve tedavisi olup olmadığı kaydedilir.
-
Aşıları,
alerjik özellikleri, beslenme ve dışkılama alışkanlıkları sorgulanır.
-
Ateşli ve
ateşsiz nöbetlerin tüm özellikleri öyküde alınmalıdır (hangi
yaşta, ne kadar sıklıkta olduğu, jeneralize/fokal, tonik/klonik/miyoklonik/atonik olma özelliği,
15-20 dakikadan daha uzun sürüp sürmediği, o sırada yapılmış EEG, kan tahlili
ve görüntüleme dokümanı araştırılır.
-
Çocuğun
yaşına göre davranış özellikleri, yakın çevre, yuva, okul, arkadaşları ile
iletişim kurma sorunları, ders başarısı öğrenilir.
-
Aile
öyküsü akraba evlilikleri, düşük, ölü doğum ve çocuk ölümleri, diğer
kardeşlerin yaş, cins ve hastalıkları, ayrıca akrabalarda mevcut hastalıklar,
gerekirse anne ve baba ile ayrı ayrı konuşularak öğrenilmesi gereken
bilgilerdir. Unutulmamalıdır ki nörodejeneratif hastalıkların çoğu otozomal
resesif geçişlidir. Diğer yandan bazı epileptik nöbetler ve migren gibi
hastalıklarda dominant kalıtım söz konusu olabilmekte ve birinci derece
yakınlarından benzer öykü alınabilmektedir.
Öykü
alındıktan sonra önce sistemik sonra da nörolojik muayene yapılır. Muayene
sistematiği çocuğun davranışlarına göre düzenlenerek hoşlanmayacağı türde
olanlar en sona bırakılır. Sistemik muayene yapılırken bir taraftan da derinin
inspeksiyonu nörolojik olarak önem
taşıdığından depigmente bölgeler (Şekil 1a,b),
telanjiektaziler (Şekil 2), fibromlar, sütlü kahverengi lekeler, aksiller
çillenme (Şekil 3 a,b), cilt kuruluğu,
yüzünde şarap kırmızısı leke (Şekil 4), travma
izleri, vb. varsa lokalizasyonu, sayısı ve çapı/dağılımı ölçülür. Cilt
renginin, saç ve kirpiklerin renk ve kalitesi, vücutta tuhaf kokuların
saptanması nörometabolik hastalıklar açısından çok
önemli ipuçları verirler.
Baş çevresi,
boy, kilo ölçülerek yaşına göre standart sapması hesaplanır. Dismorfik özellikler (hiper/hipotelorizm, kısa filtrum, epikantus, dudak/damak yarığı, tavşan dudak, mikrognati, kulak sayvanı anomalisi,
göğüs deformitesi, el/ayak ve kol/bacak
anormallikleri…) kaydedildikten sonra nörolojik muayeneye geçmeden önce
dolaşım, sindirim, oftalmolojik, hematolojik, gibi diğer sistemlere ilişkin
öykü ve fizik değerlendirmeler de yapılmalıdır. Çocuğun çıplak muayene edilmesi
pek çok hastalığın ipuçlarının elde edilmesini de sağlar. Cilt lekeleri, omurga
ve göğüs deformiteleri, trofik
değişiklikler vb. gibi farklılıklar doktor için çarpıcı belirtilerdir (Şekil
5). Hangi branş olursa olursun sistemik
değerlendirme daima önemlidir.
Şekil 1a,b. Tuberoz
skleroz hastasında vücut ve ekstremitede akalorik lekeler
Şekil 2. Ataksi Telanjiektazi
hastasında konjunktivada telanjiektaziler
Şekil 3a. Nörofibromatozis
Tip I hastasında sütlü kahverengi lekeler ve fibrom
Şekil 3b. Nörofibromatozis
Tip I hastasında aksiller çillenme
Şekil 4. Sturge Weber Dimitri hastasında sağ trigeminal
bölgede şarap kırmızısı lekesi
Şekil 5. Duchenne Musküler Distrofili çocukta
baldır psödohipertrofisi
Muayene her
zaman optimum koşullarda olmayacaktır. Bu şartları
sağlamak hekimin tecrübesi ile de doğru orantılıdır. Hekimlerin bir kısmı haklı
olarak beyaz önlük giyinmemeyi tercih ederler. Tedirgin/ajite bir çocuğa
sağlıklı bir muayene yapılamaz. Rahat bir ortamda sadece ilgi çekici bir
oyuncak bile çok iyi bir koordinasyonu sağlayabilir. Böyle bir oyuncak
ortamında çocuğun el dominansı, diğer serebellar defisitler, ince motor kabiliyetler, istemsiz hareketler,
sosyal iletişimi, göz iletişimi, hemiparezi/monoparezi/tetraparezi,
okülomotor problemler ve hatta görme alanı defekti
bile değerlendirilebilir.
Tablo 1.
YENİDOĞAN VE SÜT ÇOCUKLUĞUNDA NÖROLOJİK MUAYENE KILAVUZU İÇERİĞİ
Arka üstü
muayene
Gözlerin
muayenesi:
İnspeksiyon
Direkt ve indirekt
ışık refleksi
Optiko-fasiyal refleks
Akustiko-fasiyal refleks
Kornea refleksi
Taş bebek fenomeni
Tonik göz refleksi
Kafatası ve
yüzün muayenesi:
İnspeksiyon
Suturaların palpasyonu
Oskültasyon
Chvostek refleksi
Dudak refleksi
Maseter refleksi
Glabella refleksi (Mc
Carty refleksi)
Oral yakalama (Rooting
refleks)
Vücudun
muayenesi:
İnspeksiyon
YD hareketleri-kütle hareketleri
Yüzeyel refleksler
Asimetrik tonik boyun refleksi
(ATNR)
Simetrik tonik boyun refleksi (STNR)
Pasif harekete karşı direnç
Derin tendon refleksleri (DTR)
Elle ve ayakla yakalama
Babkin refleksi
Babinski refleksi
Magnet refleksi
Durum refleksleri (derotasyon refleksleri)
Uyarılabilen durum reflekslerinden Moro ve traksiyon
Suprapubik refleks
Yüzükoyun
muayene
İnspeksiyon
Bauer reaksiyonu
Aşil refleksi
Galant refleksi
Tonik labirent refleksi
Uyarılabilen durum reflekslerinden ventral süspansiyon (Landau
refleksi)
Ayakta
muayene
Uyarılabilen durum reflekslerinden Vojta, horizontal asma (Collis horizontalis), vertikal asma (Collis
vertikalis), aksiller asma,
yerleştirme (placing), adımlama, Peiper-Isbert
ve paraşüt reaksiyonları
YENİDOĞAN VE
SÜT ÇOCUĞUNDA MUAYENE FARKLARI
Çocuklarda
nörolojik muayene, erişkin nörolojik muayenesi ile hemen hemen aynı olduğundan
burada ağırlıklı olarak farklı olanlar açıklanmıştır. Erişkinde yapılan kraniyal sinir, piramidal, ekstrapiramidal, serebellar,
duyu ve refleks muayeneleri çocuklarda da yapılır. Ancak bazıları çocuğun
yaşına göre kooperasyon sorunu nedeni ile zor
olacağından yaşa uygun yöntemler benimsenir. Örneğin, kraniyal
alanda 7. sinir muayenesi sırasında ışık ya da ses ile göz kırpıştırmasını
sağlamak, sakin ve ağlama esnasında yüz asimetrisini değerlendirmek; 3, 4 ve 6.
sinir için çocuğun ilgisini çekebilecek ışıklı ya da renkli oyuncaklarla takip
hareketini sağlamak yardımcı olacaktır. Benzer şekilde üst ekstremitelerde
parmak-burun testi ve parezi testleri yapılamayacağı
yaşlarda sevdiği bir oyuncağa çeşitli seviyelerde uzanmasını sağlamak bize çok
yardımcı olacaktır. Derin tendon reflekslerine bakarken parmakla patellar tendona vurmak da
yeterli olabilir (Şekil 6). İlk yaşlarda kraniyal
sinir muayenesi için bazı basit test önerileri Tablo 1’de görülmektedir. Kooperasyonu yetersiz olan küçük çocuklarda motor muayene
için önemli noktalar Tablo 2’de belirtilmiştir.
Şekil 6. Yenidoğanda
patella refleks muayenesi
Tablo 1: Süt
çocuğunda karaniyal sinirlerin muayenesi:
2. sinir |
Parlak
ışıkla göz kırpıştırma var mı? Işık refleksi alınıyor (2 ve 3 için) mu? |
3,4,6.
sinirler |
Gözler konjuge hareket ediyor mu, ‘taş bebek gözü testi’ ile
başın sağa-sola rotasyonu sırasında gözler konjuge
olarak hareketin tersi yönde rotasyon hareketi yapıyor mu? Işık refleksi
alınıyor (2 ve 3 için) mu? |
5. sinir |
Emmesini
izle, kornea refleksi var mı, burun içini pamukla irrite edince yüzünü
buruşturuyor mu? |
7. sinir |
Yüzünü
buruşturma yada ağlama sırasında simetriyi gözle |
8. sinir |
İki
taraftan da seslere tepkisine bak |
9 ve 10.
sinir |
Beslenme
sırasında emme ve yutmasına bak, ağlama kalitesini değerlendir, gag
refleksine bak |
11. sinir |
Boyun
hareket simetrisi nasıl, başını kaldırabiliyor mu? |
12. sinir |
Emme
sırasında dil hareketlerini gözle |
Tablo 2:
Çocukta motor muayene:
·
Kasların inspeksiyonu ve palpasyonu |
·
Tonusun değerlendirilmesi: Postural tonus,
pasif harekete cevap |
·
Gelişimsel refleks muayeneleri (Primitif refleksler, postural
ve uyandırılmış durum refleksleri) (ileride anlatılmıştır) |
·
Motor gelişim basamakları 2-4 ay: dönebilir 5-7 ay: desteksiz oturabilir 12-16 ay: yürüyebilir 14-18 ay: koşabilir 3-4 yaş: tek ayakla zıplayabilir,
3 tekerlekli bisiklet kullanabilir 6-7 yaş: iki tekerlekli bisiklet
kullanabilir |
·
Indirekt değerlendirme için derin tendon refleksleri ve patolojik refleksler |
Bu bölümde
çocuklarda arka üstü, yüzükoyun ve ayakta yapılabilecek muayenelerin alt
başlıkları yer almaktadır. Ancak bu hiyerarşik düzene her zaman uyulmaz.
Ayrıntılı olarak bahsedilmekle birlikte günlük pratikte aşağıda anlatılanların
içinden seçerek, çocuğun şikayet ve semptomlarına göre
ve doktorun ihtiyaç duyduğu muayeneler yapılmaktadır. Benzer şekilde refleks
gruplarından uyandırılmış durum reflekslerinin (UDR) pratik önemi fazladır. Bu
refleksler çok sayıda olmasına rağmen pratikte özellikle aşağıda
belirtilenlerden ilk 3’ü sıklıkla kullanılmaktadır.
Arka Üstü
Muayene
I.
Gözlerin muayenesi:
-
Strabismus (CP), batan güneş manzarası (hidrosefalide, bazı
normal YD’larda), pitoz (konjenital miyasteni, neonatal miyasteni, Horner sendromu, konjenital miyopati, konjenital miyotonik distrofi gibi),
katarakt, koloboma, hiper/hipotelorizm gibi anomalilere bakılır (Şekil 7a,b).
-
Direkt ve indirekt ışık refleksi, optik göz kırpma refleksi (foto-palpebral ya da optiko-fasiyal
refleks ani ışıkla göz kırpma cevabıdır), akustik göz kırpma refleksi (akustiko-fasiyal refleks ani sesle göz kırpma cevabıdır) ve
kornea refleksi değerlendirilir.
-
Taş bebek fenomenine bakmak için çocuğun başı yavaşça sağa sonra da
sola çevrilir. YD döneminde ve ilk 3 aya kadar gözler baş hareketine katılmaz.
-
Optik disk, makula ve retina bazı hastalıklarda tek ipucu bile
olabilir. Prematüre ve YD’larda uveal
pigment tam olarak gelişimini tamamlamadığı için fundus
solgun görülmekte ve koroidal kan damarları rahat
seçilmektedir. Korioretinit İU infeksiyonlar
açısından değerli bir veridir.
Şekil 7a. Konjenital
miyastenisi olan bir çocukta simetrik ptoz
II.
Kafatası ve yüzün muayenesi:
-
Sefal hematom (subperiostal), kaput suksadenum
(saçlı deri altında), mikrosefali, makrosefali, hidrosefali gibi kafatası anomalileri saptanır.
-
Fontaneller, büyüklükleri, pulsatil
olup olmadığı ve kafa kemiklerinin üst üste binme özelliği, nazolabiyal
asimetri olup olmadığı kontrol edilir.
-
Chvostek refleksi: Tragusun 1 cm kadar
önünden vurularak ağız, burun ve göz kenarında çekilmeye YD döneminde
rastlanabilmektedir, ayrıca hipokalsemi ve hipoglisemide
de pozitiftir.
-
Dudak refleksi: YD’da dudak mukozasına dokunmadan üst veya alt dudak
derisine vurularak M.orbikularis orisin
kasılmasıyla ağzın balık ağzı gibi öne doğru büzülmesidir.
-
Maseter refleksi: Alt çeneye konan parmak üzerine vurularak
alt çenenin kapanma cevabının elde edilmesidir. Hayatın ilk günlerinde zayıf
alınabilir.
-
Glabella refleksi (nazo-palpebral, Mc Carty refleksi): Glabellaya
vurulduğunda kısa süre ile göz kırpıştırmadır. YD’da
bu süre uzun olabilir. Fasiyal parezi
varsa göz kırpamaz.
-
Oral arama (rooting) ve emme (sucking)
refleksleri, dudakta
deri ile mukoza birleşim yerine ağzın her iki yanından, üst veya alt uçlardan
dokunulduğunda bebeğin arama ve emme reaksiyonu
göstermesidir. Getiricileri trigeminal ve glossofarengeal sinirler, götürücüleri ise fasiyal, glossofarengeal ve hipoglossal sinirlerdir. Sepsiste,
sedatif verilen bebeklerde, bilinç kapalılığı durumlarında refleks kaybolur.
III. Vücudun muayenesi:
-
Hayatın ilk
günlerinde düşük amplitüdlü ve düşük frekanslı tremor fizyolojik
olarak kabul edilir ve 3-4 aylık olana kadar azalarak devam eder. Yüksek amplitüdlü ve yavaş tremorlar ise ilk 3-4 günde görülür.
Tremorlar bu süreleri aşarsa patolojik kabul edilir. Genellikle çenede,
kollarda ve ayaklarda görülür, ağlama dönemlerinde artarlar. YD’da ilk 4 hafta içinde atetoid
hareketler görülebilir ve kısa sürer. Devamlı olanlar prematüre
çocuklarda sıktır. Bu durumun uzun sürmesi anoksik
beyin hasarını düşündürür.
-
YD yatış postürü semifleksiyon
şeklindedir. Patolojik olarak ileri ekstansiyon, opistotonus, ileri fleksiyon,
ileri hipotoni, vücut yarımları arasında asimetri
olup olmadığı gözlenir. Bu tür postür bozukluklarında
makat gelişi, amnios mayi azlığı, yüz geliş düşünülmeli, hipotoni
varsa nöromüsküler hastalıklar akılda
tutmalıdır. Şekil 7’de konjenital kas distrofisi olan 12 aylık bir çocukta yatış postüründen ne kadar ağır bir hipotonisi
olduğu görülmektedir (kurbağ postürü)
(Şekil 8).
Şekil 8. Konjenital kas distrofili 12
aylık bir çocukta hipotonik yatış
-
YD hareketleri kütle
hareketleri şeklindedir (Magnus refleksi), ekstremitelerini amaca yönelik olarak kullanamaz (aşağıda
anlatılmıştır).
-
YD solunumu ise kosto-abdominal olup bazen kısa apneler
görülebilir (10-35 sn). Gestasyonel
yaş 36 haftanın altında ise biot tipi solunuma da
rastlandığı bilinmektedir.
-
Hayatın ilk
10 gününde karın derisi, kremaster ve anal
refleks alınamayabilir, bunun dışında bu yüzeyel reflekslerin
yokluğu nöral kanal defektleri
olduğu hakkında ipucu verir.
-
Hayatın ilk
3-4 ayında ATNR (asimetrik tonik boyun refleksi), STNR (simetrik
tonik boyun refleksi) bakılabilir. Bunlar ilkel beyin sapı refleksleridir.
Bu refleksler labirent, beyin sapı ve medulla spinalis arasındaki
yolakların normal gelişimi ile ilgilidir (aşağıda anlatılmıştır).
-
Ayrıca YD’da pasif eklem hareketleri yapıldığında küçük eklemlerin
büyük eklemlere karşı hafif bir direnç gösterdiği dikkati çeker (parmakların
ele karşı, elin alt kola karşı direnci gibi). Bu direncin fazlaca olması patolojik
olabilir. Ayrıca eklemlerin pasif harekete karşı direnci’nin
yanı sıra ileri kısıtlılığı ve serbestliğine de bakılarak artrogripozis,
hiperelastisite (miyopatiler,
ön boynuz hastalıkları, hipotoniye neden olan diğer
tablolarda ve makat gelişlerinde kalça eklemlerinde eklem serbestliği artmış
veya pasif harekete direnç azalmış olarak bulunabilir) gibi patolojilerin olup
olmadığına dikkat edilir. Kollarda ve bacaklarda pasif harekete karşı YD’nın gösterdiği yaylanma hareketine “recoil”
denir. Ön kola önce fleksiyon sonra ekstansiyon yaptırılır ve serbest bırakılır. Normal cevap
hemen fleksiyon haline dönmesidir. “Recoil”in
simetrik olup olmadığı değerlendirilir. Örneğin pleksopatilerde,
klavikula kırıklarında veya diğer hemisendromlarda
asimetrik cevap alınır.
-
YD’da DTR’nin tümüne ayrı ayrı bakmanın büyük bir
faydası yoktur. Genellikle üstte biceps altta patella refleksi değerlendirilir (Şekil 6). İlk 10
günde DTR değişik aktiflikler gösterebilir. Yine YD’da
patella refleksi alınırken karşı bacakta kasılma
görülür (kontrlateral adduktor
femorisin kasılması ile). Refleks atlaması dediğimiz
bu durum patella refleksinin tibia
ortasından alınması sırasında, aşil ve topuk
refleksini alırken de görülebilir ve DTR canlılığını gösterir. Huzursuz bebekte
fizyolojik olarak değerlendirilebilir. Aşil
klonusu ise YD’nın
NREM uykusu sırasında spontan olarak, ayrıca refleks atlaması durumlarında
saptanabilir.
-
Elle yakalama (palmar yakalama) refleksi YD’nın
parmaklarının ulnar taraftan uyarıldığında o cismi kavramasıdır (Şekil 9).
Hayatın ilk 4-6 ayında kaybolması beklenen bir ilkel reflekstir. Bu dönemde
alınmaması sepsis, organik beyin hasarı, asimetrikse bir hemi-sendromu, pleksopati vb.
tablolarını düşündürür. Kuvvetli alınmasının patolojik anlamı yoktur. Ayakla
yakalama (plantar yakalama) ayak
tabanına hafif bastırmakla ya da taban ortasında dikey istikamette kalın çizgi
çizmekle parmaklarda gözlenen fleksiyon halidir (Şekil 10). Palmar
yakalamaya göre daha uzun süre saptanır.
Şekil 9. Yenidoğanda
ulnar taraftan elle yakalama refleksi
Şekil 10. Normal 3 aylık bebekte ayakla
yakalama refleksi
-
Babinski cevabı (taban derisi refleksi) ise ayak tabanının kenarından çok sivri
olmayan bir cisim ile (el tırnağı gibi) basınç yapmadan çizilmesiyle elde
edilir. İlk 1 yaş içinde, hatta bazı yazarlara göre 2.5
yaşına kadar dorsal fleksiyon
veya kaçak cevabı alınabilir. Fakat klinik olarak asimetrik olması veya hiç
alınamaması önemli görülmelidir. Bu nedenle diğer bulgularla birlikte
değerlendirilir.
-
Traksiyon cevabı da bu
sırada bakılabilecek bir reflekstir (aşağıya bakınız). Moro
refleksi çok sık başvurduğumuz, sinir sisteminin gelişimi hakkında iyi
bilgi veren bir reflekstir. Çeşitli şekillerde çocuğu uyararak cevap
alınabilir: 1.Yüksek ses 2. Yatağın yanlarından vurarak ses ve titreşim yaparak
3. Yatan çocuğun başını hafif kaldırıp bırakma 4. Oturan çocuğu aniden arkaya
bırakma 5. Yatan çocuğu her iki el bileklerinden tutup hafif kaldırdıktan sonra
yere bırakma 6. Fotoğraf flaşı. Bu uyaranlardan herhangi birini uyguladıktan
sonra sırasıyla: 1. Kolun omuzdan 900 abduksiyonu
2. Kolun dirsekten 1800 uzanması 3. Kolun dirsekten fleksiyonu 4. Normal konuma dönme şeklindeki basamaklar
hızlıca gerçekleşir (Şekil 11). SÇ’da 3-4. aydan sonra komponentleri
giderek belirsizleşerek 5. aydan sonra gözlenmez. Zayıf ya da asimetrik
alınması ve 5. aydan sonra alınması patolojiktir. Diğer durum refleksleri
aşağıda anlatılmıştır. Bu bölümde ayrıca suprapubik
refleks, konflikt reaksiyonu, orikülosefalik,
nazosefalik refleksler gibi pratikte çok
kullanılmayan refleks cevaplara da bakılabilir. Bunlardan ayrıntılı olarak
bahsedilmeyecektir.
Şekil 11. Normal 4 aylık bebekte Moro cevabı
Yüzükoyun
Muayene
-
Çocuk bu pozisyondayken
spontan olarak başını kaldırıp kaldıramadığı, kaldırırsa ne kadar süre ile
tuttuğu, omurganın inspeksiyonu, spontan
emeklemesine bakılır. YD’larda ağlama sırasında
spontan emekleme yavaş bir hızda görülebilir. Emekleme dışardan da çocuğun her
iki ayak tabanına eller dayanarak uyarılabilir. Buna Bauer
reaksiyonu denir.
-
Yüzükoyun
pozisyonunda aşil refleksi de
daha kolay alınır. Alınmamasından çok asimetrik olması patolojik olarak
değerlidir.
-
Galant refleksi omurganın her iki yanından yukarıdan aşağıya
parmakla çizilir gibi yapılarak elde edilir. Hangi taraftan çiziliyorsa çocuk o
tarafa doğru tüm vücudu ile kıvrılır. 4 aya kadar alınabilen bu refleks nöral kanal sorunlarında yardımcı olur (Şekil 12).
Şekil 12. Süt çocuğunda Galant
refleksi
-
Daha önce
bahsedilen ventral süspansiyon ve
tonik labirent cevapları da yüzükoyun muayenede
değerlendirilebilir.
Ayakta
muayene
Uyarılabilen
durum reflekslerinin çoğu bu sırada bakılır (aşağıya bakınız).
ÇOCUKLARDA GELİŞİM NÖROLOJİSİNİ İZLERKEN YARDIMCI OLAN REFLEKS GRUPLARI
Sinir
sisteminin maturasyonuna bağlı olarak zamanla
kaybolan ya da istemli hareketlere dönüşen refleksler bulunmaktadır. Yaşam
devam ederken metabolik ya da dejeneratif hastalıklarla tekrar ortaya
çıkabilirler. Bu refleksleri muayene ederek hem farklı nörolojik sistemleri hem
de nörolojik maturasyonun anormal olup olmadığını
değerlendirmiş oluruz.
1. Tonik
refleksler
Yerçekimine
karşı vücudun belirli bir halde kalmasını kas tonusunu
uyararak sağlayan reflekslerdir. Yenidoğanda bu
refleksler ekstrapiramidal sistemin kontrolü altındadır (özellikle pallidum).
a) Tonik labirent refleksi (TLR): Yerçekimine karşı vücudun dik durmasını sağlar.
Yüzükoyun yatan çocukta ayaklar fleksiyon durumunda ve karın altında, kollar da
fleksiyonda ve göğüs hizasında durur (Şekil
13). İlk 6 hafta içinde azalır ve ilk 3 ay içinde kaybolur. Hipotonilerde ve beyin hasarlarında görülmez ve 3 aydan
sonra görülmesi de kesinlikle patolojiktir.
Şekil 13. Normal yenidoğanda tonik labirent
refleksi
b) Tonik göz
refleksi: Labirent,
boyun ve taraf kaslarından gelen proprioseptif
uyarılarla gözün ve vücudun birbirine göre durumunu belirler.
c) Tonik
boyun refleksi (TNR): Başın
vücuda göre olan durumunu belirler. Asimetrik TNR (ATNR) bebeğin başı sağa
çevrildiğinde sağ taraf ekstremitelerinde ekstansiyon, solda ise fleksiyon görülmesidir. Aynı durum
diğer taraf için de geçerlidir. Simetrik TNR (STNR) başa fleksiyon
yaptırıldığında kollarda fleksiyon, bacaklarda ekstansiyon gözlenmesidir. İlk 10 gün görülemeyebilir ancak
ilk 3-4 ayda bu refleksler alınabilir, sonraki aylarda alınabilmesi
patolojiktir.
2. Durum
refleksleri (Derotasyon refleksleri)
İlkel
refleksler grubundandır. Baş, gövde ve ekstremitelerin
birbirine göre durumunu kontrol ederek vücudun normal durumunu sağlar. YD’da bu refleksler tonik fazda olup birinin uyarılması
diğerini de uyarır ve kütle hareketleri ortaya çıkar. 3’üncü aydan sonra kraniokaudal olarak gelişir. Böylece önce baş serbestlik
kazanır, sonra da oturma gerçekleşir.
3.
Uyarılabilen durum refleksleri (Postüral ya da
uyandırılmış durum refleksi “UDR”)
Doğumdan
itibaren ayakta durabilene kadar vücudun şekil değiştirmelere karşı gösterdiği
cevaplardır. Kineziyolojik tanı yöntemleri olarak da
bilinirler ve pratikte çok kullanılırlar. Aşağıda sayılan başlıca UDR’ler içinde pratikte ilk 3’ü sıklıkla kullanılmaktadır.
a) Traksiyon: Sırtüstü yatan çocuk, orta
hizada, bileklerinden tutulup yarı oturur duruma getirilmeye çalışılır. Bu
sırada sırt, baş ve ekstremitelerin konumuna bakılır.
İlk 1.5 ayda kollar hafif fleksiyonda
olup baş arkaya doğrudur (Şekil 14a). Bacaklar simetrik semifleksiyondadır. 1.5-3 ay arasında baş ve ayaklar belli
bir fleksiyon şeklini korumaya başlarlar, kollar ve baş aktif harekete
katılmaya çalışır. 3-6 ay arasında başın antefleksiyona
gelmeye çalıştığını görebiliriz (Şekil 14b). 6-9 ay arasında
fleksiyon dönemi kaybolmaya başlar ve bacaklarda ekstansiyon
geliştiği görülür. 10-14. aylarda başını omurga ile aynı hizada tutarak hemen
kalkabilecek hale gelir. Hipotoniye yol açan
hastalıklarda çocuk traksiyon yapıldığında tıpkı YD gibi boynunu tutamaz (Şekil
14c).
Şekil 14a. Normal yenidoğanda
traksiyon cevabı
Şekil 14b. Normal 4 aylık bebekte traksiyon
cevabı
Şekil 14c. 13 aylık konjenital
kas distrofili bebekte patolojik traksiyon cevabı
b) Ventral süspansiyon (Landau): Çocuk
göğüs ve karın hizasından tutularak yüzükoyun pozisyonda yerden yukarı paralel
kaldırılarak baş, sırt ve ekstremiteler gözlenir. İlk
1.5 ayda kollar ve bacaklar gevşek bir şekilde aşağıya
sarkar, ancak yine de alışılmış bir tonusu vardır.
Baş, omuz ve sırtla aynı hizada değildir. 1.5 - 4 ayda baş omuzla aynı hizaya
gelebilmektedir. 4 - 7 aylarda baş artık omuz hizasının üzerindedir,
bacaklarını da aktif olarak kaldırmaktadır (Şekil 15a ve 15b). 8 aydan
sonra ise başını rahatlıkla kaldırmaktadır ve ekstremitelerini
yukarı veya aşağıya doğru aktif olarak hareket ettirebilmektedir. Aksiyal hipotoniye neden olan
hastalıklarda çocuk baş-boyunu gövde çizgisi üzerine kaldırılamadığı gibi ağır hipotonilerde vücut “U” şeklini alabilir (Şekil 15c).
Şekil 15a. Normal 3 aylık bebekte ventral süspansiyon
Şekil 15b. Normal 4 aylık bebekte ventral süspansiyon
Şekil 15c. 13 aylık konjenital
kas distrofili bebekte ventral
süspansiyon
c) Aksiller asma: Çocuk gövdesinin yanlarından tutularak
ayaküstü yere bastırılır. 0 - 3 ay arasında ayak tabanı yere değdiği zaman
bacaklarda önce ekstansiyon ve arkasından adım
atma reaksiyonu gözlenir (Şekil 16a). Aynı
zamanda yerleştirme (placing) reaksiyonuna da
bu sırada bakılabilir (ayak sırtı masanın kenarına dokundurularak kalça ve
dizde fleksiyon yapması ve masanın üzerine basıp yerleştirmesi ve basması). 4-7
ay arası fizyolojik astazi-abazi dönemidir ve
çocuk basamaz. 7 aydan sonra ise gerçekten basmaya başlar (Şekil 16b).
Alt ektremitelerde spastik tonus
artışı en iyi bu manevra ile değerlendirilir (Şekil 16c). Çeşitli etyolojilerin söz konusu olduğu parmak ucu reaksiyonu bu
manevra ile kolaylıkla açığa çıkarılabilir.
Şekil 16a. Normal yenidoğanda
aksiller asma ile adım atma reaksiyonu
Şekil 16b. Normal 7 aylık bebekte aksiller asma
Şekil 16c. Lökodistrofili
4 yaşında çocukta altta spastik tonus artışına ait
makaslama cevabı
ç) Vojta reaksiyonu: Postüral reflekslerin
en hassaslarından biridir. Yüzükoyun yatmakta olan çocuk gövdesinin iki
yanından tutularak sırtı muayene edene dönük olacak şekilde kaldırılır ve önce
sağ veya sol tarafa 90o, sonra aksi tarafa doğru, yere horizontal
olacak şekilde çevrilir. Bu sırada kol ve bacaklar izlenir.
d)
Horizontal asma (Collis horizontalis): Yüzükoyun yatan çocuk muayene
edene yüzü dönük olarak üst kol ve bacaktan yan olarak horizontal duruma
getirilir. 0 - 3 ayda altta kalan kol ve bacak fleksiyondadır.
4 - 7 aylarda kol serbest olarak aşağıya uzanır, bacak fleksiyonda
kalır.
e) Vertikal
asma (Collis vertikalis): Dizin hemen üzerinden
tutularak baş aşağıda olacak şekilde kaldırılır. 0 - 7 ay arasında serbest
kalan bacak ve kollar fleksiyonda, 7-12 aylarda bacak
ekstansiyondadır.
f) Peiper-Isbert reaksiyonu: Yüzükoyun yatan çocuk her iki bacağından tutulup
baş aşağı kaldırılır. 0 - 3 ayda Moro cevabı
alınırken 4-7 aylarda kollar fazla açılmaz, 7-12 ayda kollar yere doğru uzanma
eğilimindedir, 9 aydan sonra dizde hafif fleksiyon olmaya başlar.
g) Paraşüt
reaksiyonu: Her
iki elle çocuğun belinden kavranıp baş aşağı doğru hafif hızlı olarak hareket
ettirilir. 7 aydan sonra baş yere gelmeden kollarını gererek korunma reaksiyonu
yapabilir (Şekil 17).
Şekil 17. 7 aylık süt çocuğunda paraşüt
reaksiyonu
Tüm bu
sistematik yaklaşımın daha pratik bir metodu olarak belirtilen diğer bir
muayene algoritması ise şöyledir:
1. Tonus ve postürün
değerlendirilmesi: Yukarıda da belirtildiği gibi ilk birkaç ayda fleksör tonus (el bilekleri, kalça, dizler) hakimken
8-12 aylarda fleksör tonus azalır, ekstansörler hakim olmaya başlayarak bu sayede normal postüre yönelme ve yürümeye başlama gerçekleşir. İlk yaş
içinde traksiyon cevabı bu anlamda çok yardımcıdır.
2. Primitif refleksler: Segmenter medüller
refleksler (solunum, kardiyovasküler, öksürme vagus siniri ile; emme refleksi başlıca trigeminal,
glossofarengeal sinirler ile vb.), Moro refleksi, tonik refleksler, palmar
ve plantar yakalama refleksi, vertikal asma, Landau, paraşüt reaksiyonu gibi UDR ve diğer refleksler
değerlendirilir.
3. Yaşa göre değişen diğer muayeneler: YD ve SÇ dönemindeki bu farklı
refleks ve muayene yaklaşımları çocuk büyüdükçe erişkinin somatik nörolojik
muayenesinden daha farklı olmaz ve aynı sistematiği izler. Şekil 18’de çeşitli
yaşlardaki çocuklarda derin tendon refleksi, taban derisi refleksi ve istemsiz
hareketlerin muayenesi görülmektedir (Şekil 18a,b,c,d).
Şekil 18a. Süt çocuğunda DTR muayenesi
Şekil 18b. Okul öncesi çocukta DTR muayenesi
Şekil 18c. Çocukta ekstansor
cevap veren taban derisi refleksi
Şekil 18d. Çocukta istemsiz hareket muayenesi
Tüm bunlara
ilave olarak normal kognitif fonksiyonları olan ve CP’nin
iyi bilinen özelliklerini taşımayan bazı çocuklarda bazı motor immaturasyon belirtileri saptanabilmektedir. Bu çocuklar
değişik yazılarda “sarsak çocuk”, “minimal beyin hasarlı ‘minimal brain damage’ (MBD)” ya da
“minimal serebral disfonksiyonlu ‘minimal cerebral dysfunction’ (MCD)”
olarak isimlendirilmiştir. Bu çocuklarda silik nörolojik bulgular “soft signs in child neurology” dediğimiz
muayene bulgularını saptarız. Baş ve işaret parmaklarını hızlı tekrarlayıcı
şekilde birbirine vurma, bir ayak tabanını yerde tempo tutar gibi ritmik vurma,
üst ekstremiteleri gererek postür
verdiğimizde koreoatetoid hareketler, ardı sıra
adımlama yaptırma gibi muayenelerde koordinasyon sorunları, tek ya da iki
ayakla zıplamada yetersizlik tanımlanır. Ayrıca şüpheli plantar
cevaplar, DTR asimetrisi veya canlılığı da saptanabilmektedir. Bu çocukların
kardeşleri ve ebeveynleri de muayene edilmeli ve klinik olarak takip
edilmelidir.
TANIYA YARDIMCI LABORATUVAR TESTLERİ
Çocuk
nörolojisinde muayenenin yanı sıra tanıya ulaşmada yardımcı olan gelişimsel
tanı testleri de vardır.
-
En çok
kullanılanlarından biri ‘Denver-II gelişimsel tarama testi’dir. SÇ ve okul öncesi çocuklara
uygulanan 10-15 dk. gibi kısa sürede değerlendirilen basit bir testtir. Zeka testi değildir, çocuğun kaba motor, ince motor, dil,
kişisel-sosyal gelişiminin takvim yaşıyla uyumuna bakılır. Ellerini kullanma,
tutma, şekil çizme, kişilerle ilişki, kendine bakım, seslere tepki, emirleri
uygulama, konuşma, oturma, yürüme gibi işlevler değerlendirilir. Genellikle
çocukların gelişimini izlemek ya da riskli çocukların (özellikle CP’li) gecikmelerini takip etmede sıklıkla kullanılır.
-
Bayley bebek ve küçük çocuklar için gelişim ölçeği de bazı
araştırıcılar tarafından tercih edilebilir.
-
Riskli YD’larda motor problemler için ilk 5 ayda kesitsel bir tarama testi olarak “Prechtl
Qualitatif Assesment of
General Movements” duyarlıdır. Fakat gerçek
nörolojik muayene yerini tutmaz, yardımcı bir laboratuvar verisi sağlar.
-
Çok düşük
doğum ağırlığı olanlar ve gelişim problemi olan çocuklarda fizik tedavi uzmanları,
fizyoterapistler, çocuk psikiyatrlarının ve psikologların da konsültasyonu ile
başlıca tercih edilebilecek testler arasında “Functional Independence Measure Scale” (WeeFIM), “Gross Motor Function Measurement” (GMFM),
“Non-verbal Psychometric Evaluation” (Leiter
test), “Developmental Test of Visual Perception”
(DTVP-2), “Temperament Questionnaire”
(EAS-C) ve “Children Vocabulary Test”
(TSD) yer almaktadır.
-
Çocuklarda kognitif değerlendirmeler için en çok tercih
edilenler arasında Stanford-Binet (2 yaş sonrasında zeka gelişimini ölçer), WISC (Wecshler Intelligence Scale
for Children, 6-16 yaş
arası, sözel ve performans testleri olmak üzere iki kısımdan oluşur) ve
varyantları (WISC-R, WISC-4), “Goodenough” insan resmi çizme testi (3-13 yaş arası; hem
zeka hem ego gelişimini ölçer) gibi çeşitli testler mevcuttur.
Gelişimsel
tanı testleri dışındaki diğer testler şunlardır:
·
Elektrofizyolojik testler: elektroensefalografi (EEG), elektromiyografi (EMG), işitsel ve görsel uyandırılmış
potansiyeller (BAEP ve VEP), elektroretinografi
(ERG), somatosensoriyel uyandırılmış potansiyeller
(SEP),
·
Biyokimyasal testler: BOS incelemesi (protein, hücre, oligoklonal bant, infeksiyon panelleri, kültür, amino asit ve organik asitler, nörotransmiterler,
otoantikorlar, bazı biomarkerler),
hücre kültürlerinde enzim reaksiyonları, metabolik taramalar,
·
Genetik analizler: kromozom incelemelerinden tüm ekzom sıralama analizine kadar olan moleküler ve genetik
incelemeler,
·
Radyolojik değerlendirmeler: kraniyal
ve doppler ultrasonografi, kafatası, omurga, el-el
bileğinin konvansiyonel radyolojik incelemeleri, bilgisayarlı tomografi (BT),
manyetik rezonans
görüntüleme (MRG) ve özel bazı sekanslar (“multi planar reformasyon” MPR, “susceptibility weighted imaging” SWI), diffüzyon tensör
görüntüleme (DTI), fiber traktografi gibi farklı MR
uygulamaları, MR-spektroskopi, MR-anjiyografi, dijital anjiyografi, PET, SPECT,
fonksiyonel MR,
·
Diğer değerlendirmeler içinde sinir-kas-beyin
biyopsileri, dolaylı olarak ışık ve elektron mikroskopisi
ve fibroblast kültürleri gibi gibi invazif olabilen laboratuvar metotları da vardır.
KAYNAKLAR
1.
Bale JF, Bonkowsky JL, Filloux FM, Hedlund G, Larsen PD, Morita DC. The neurological examination, Section 1, Chapter 1. İçinde: Bale JF, Bonkowsky
JL, Filloux FM, Hedlund G, Larsen PD, Morita DC (edl), Pediatric Neurology. İkinci baskı, Boca Raton,
FL: Taylor & Francis Group, 2017:1-26.
2.
D'Agati E, Pitzianti
M, Curatolo P, Pasini A. Scientific Evidence for the Evaluation of Neurological Soft Signs as Atypical Neurodevelopment Markers in Childhood Neuropsychiatric Disorders.
J Psychiatr Pract.
2018; 24(4): 230-238.
3.
Gilarska M, Klimek M, Nitecka M, Dutkowska G, Gasinska M, Kwinta P. Usefullness of the most popular neurodevelopmental tests in preschool assesment of children born with
very low birth weight. Minevra
Pediatr 2016; 1: 1-11.
4.
May AS, Keros ST. The Neurologic Exam in Neonates and Toddlers. İçinde: Greenfield JP, Long CB (edl), Common Neurosurgical
Conditions in the Pediatric
Practice Recognition and Management. NewYork: Springer, 2017: 11-23.
Novak I, Morgan C, Adde L, Blackman J, Boyd RN, Brunstrom-Hernandez J, Cioni G, ve ark. Early, Accurate Diagnosis and Early Intervention in Cerebral Palsy Advances in Diagnosis and Treatment.
6. Swaiman KF, Phillips J. Neurological Examination of the Older Child. İçinde: Swaiman KF, Ashwal S, Ferriero DM, Schor NF, Finkel R, Gropman AL, Pearl PL, Shevell M (edl), Swaiman’s Pediatric Neurology, Principles and Practice. Altıncı baskı, China: Elseiver, 2018: 7-13.
7.
Swaiman KF, Phillips J. Neurological Examination after the Newborn Period Until 2 Years of Age. İçinde: Swaiman KF,
Ashwal S, Ferriero DM, Schor NF, Finkel R, Gropman AL, Pearl PL, Shevell M (edl), Swaiman’s Pediatric Neurology, Principles and Practice. Altıncı baskı, China:
Elseiver, 2018: 14-19.
8.
Swaiman KF, Phillips J. Neurological Examination of the Term and Preterm
Infant. İçinde: Swaiman KF,
Ashwal S, Ferriero DM, Schor NF, Finkel R, Gropman AL, Pearl PL, Shevell M (edl), Swaiman’s Pediatric Neurology, Principles and Practice. Altıncı baskı, China:
Elseiver, 2018: 20-26.