NÖROPATİK AĞRI
Nöropatik ağrı, merkezi veya periferik sinir sisteminin doğrudan lezyona uğramasına ve/veya disfonksiyonuna bağlı olarak ortaya çıkan ağrı türüdür ve popülasyonun yaklaşık olarak %8’ini etkilemektedir. Nöropatik ağrı, sinir sistemi dışındaki dokuların hasarıyla ortaya çıkan nosiseptif ağrıdan farklı olarak, sürekli bir uyarana ihtiyaç göstermez. Ağrıyı başlatan etken periferik sinir travmasına, metabolik, inflamatuvar ve diğer etyolojik faktörlere bağlı oluşabileceği gibi benzer etyolojilere bağlı merkezi nedenlerden de kaynaklanabilir. Vücudun herhangi bir yerinde ortaya çıkan nöropatik ağrı periferik sinir sistemi, merkezi sinir sistemi ve otonom sinir sisteminden kaynaklanabilir. Otonom sinir sistemi de nöropatik ağrıda yaygın olarak rol oynamaktadır. Otonom sinir sisteminden kaynaklanan nöropatik ağrılar kompleks bölgesel ağrı sendromları adı altında incelenmektedir. Sonuç olarak, altında otonomik özellikler olsun veya olmasın, doğrudan sinir sisteminden kaynaklanan ağrılar nöropatik ağrı adı altında toplanmaktadır. Nöropatik ağrı hasardan veya oluşan hasarın şiddetinden bağımsız olarak devam edebilir ve hatta haftalar, aylar, yıllar içinde şiddetlenebilir. Kimi zaman devamlı kimi zaman ise ataklar halinde ortaya çıkabilir. Ağrının yanlış tanımlanması, yanlış lokalize edilmesi, algılamanın gecikmesi ve yayılma söz konusudur.
Nöropatik ağrının oluşumunda rol oynayan mekanizmalar içerisinde periferik sensitizasyon, ektopik deşarjlar (herhangi bir etiyolojiye bağlı olarak gelişen sinir hasarı sonrası akson veya periferik sinirlerin santral sinir sistemindeki projeksiyonlarında ektopik uyarıların oluşması), santral sensitizasyon, azalmış inhibitör modülasyon ve artmış mikroglia aktivitesi sayılabilir. Bu mekanizmaların bir kısmında görev alan iyon kanalları son dönemde özellikle tedavi çalışmalarının ana hedefi olmuştur. Periferik sensitizasyonda, kapsaisin reseptörü olarak da bilinen TRPV1 (transient receptor potential cation channel subfamily V member 1) iyon kanallarındaki yapısal değişikliklerin önemli olduğu düşünülmektedir. Bu hipotezden yola çıkarak söz konusu iyon kanallarının bir agonisti olan kapsaisin, nöropatik ağrı tedavisinde kullanılmaktadır. Ektopik uyarıların oluşmasında sinir hasarı sonrasında gelişen voltaj kapılı sodyum (Nav1,3, Nav1,6, Nav1,9 gibi) ve potasyum (KCNQ, Kv7 gibi) kanallarındaki yapısal değişikliklerin etkili olduğu düşünülmektedir. Santral sensitizasyon, santral nosiseptif yolaklardaki geri dönüşümlü olabilen eksitabilite artışı olarak tanımlanabilir. Bu yolağın özellikle allodini ve hiperaljezi belirtilerinde etkili olduğu düşünülmektedir. Bu yolakta özellikle P maddesi ve kalsitonin geniyle ilişkili peptid (CGRP) gibi nöropeptidlerin salınımı ve eksitatör aminoasitlerin reseptörlerindeki (NMDA reseptörleri gibi) artışın rol oynadığı bilinmektedir. Azalmış inhibitör modülasyon sinir hasarına ikincil olarak gelişen GABAerjik inhibitör sistemdeki değişikliklere bağlı olarak ortaya çıkmaktadır. Hasara ikincil olarak gelişen mikroglia aktivasyonu sonucunda ise ağrı yolaklarında etkili olduğu düşünülen kemokinler salınmaktadır. Ağrının ortaya çıkması tüm bu yolakların tek tek veya kombine etkisi sonucunda gelişmektedir.
Periferik sinir sisteminden kaynaklanan nöropatik ağrılar:
- Periferik sinire ait tümörler
- Sinir basısı
- Sinir ezilmesi, avülsiyonu, gerilmesi, kesilmesi
- Edinsel nöropatiler (diyabetik nöropati, radyasyon nöropatisi, alkol nöropatisi, vaskülitik nöropati gibi)
- Herediter nöropatiler (ailevi transtiretin amiloidoz, Fabry hastalığı gibi)
Santral sinir sisteminden kaynaklanan nöropatik ağrılar:
- Medulla spinalis hastalıkları (kontüzyon, iskemi, tümör, siringomiyeli, multipl skleroz)
- Beyinsapı, talamusu etkileyen patolojik durumlar (infarkt, tümör, travma, siringobulbi, multipl skleroz)
NÖROPATİK AĞRI TEDAVİSİNDE KULLANILAN AJANLAR
Nöropatik ağrının tedavisinde kullanılan ajanlar arasında başlıca antikonvülzanlar, trisiklik antidepresanlar, opioid analjezikler, antiaritmikler, lokal anestezikler sayılabilir. Aşağıda ağrılı duruma göre seçilmesi gereken ilaçlar özetlenmiştir:
Tablo 2. Ağrılı duruma göre seçilmesi gereken ilaçlar (Kaynak 1’den)
Ağrılı durum |
İlk sıra tedavi |
2./3. sıra tedavi |
Ağrılı Nöropati |
Gabapentin Pregabalin TSA SNRI |
Lamotrijin Opioidler Tramadol |
Postherpetik Nevralji |
Gabapentin Pregabalin Topikal Lidokain Kapsaisin TSA |
Opioidler Tramadol Valproat |
Trigeminal Nevralji |
Okskarbazepin Karbamazepin |
Gabapentin Pregabalin Baklofen Lamotrijin Botulinum toksini Cerrahi |
Santral Ağrı |
Amitriptilin Gabapentin Pregabalin |
Baklofen Kannabinoidler Lamotrijin Opioidler |
TSA: trisiklik antidepresan; SNRI: Serotonin-noradrenalin geri alınım inhibitörleri
ANTİEPİLEPTİKLER
Nöropatik ağrı tedavisinde kullanılan antiepileptik ilaçlar arasında karbamazepin, okskarbazepin, lamotrijin, gabapentin ve pregabalin sayılabilir. Antiepileptikler nöronal membranları stabilize ederek, sinaptik inhibisyonu arttırarak ya da sinaptik eksitasyonu azaltarak etki gösterirler. Karbamazepin ve okskarbazepin voltaja-bağlı sodyum kanalı inaktivasyonuna neden olur, ayrıca her ikisi de eksitatör nörotransmiter salınımını azaltırlar. Karbamazepinin yan etkisi ve ilaç etkileşimleri belirgindir, otoindüksiyon yapar. Okskarbazepinin ise yan etkisi daha azdır. Her iki ajan diyabetik nöropati, postherpetik nevralji, trigeminal nevraljide kullanılabilir. Gabapentin, GABA konsantrasyonunu ve non-veziküler GABA salınımını arttırır. Bunu N tipi Ca kanalları aracılığıyla yapar. Pregabalin ise voltaja bağlı Ca kanal modülatörüdür, nörotransmiter salınımını azaltır. Lineer bir farmakokinetiğe sahiptir, 1-3 günde etkisi başlar, %90’a yakın bio-yararlanım söz konusudur. Renal disfonksiyon varlığında doz ayarı gerekebilir. Nöropatik ağrıda ilk sırada tercih edilen ajanlardan biridir. Trisiklik antidepresanlar, gabapentin ve diğer tedavilere [SSRI (selektif serotonin geri alınım inhibitörleri), SNRI (Serotonin-noradrenalin geri alınım inhibitörleri), opioidler gibi] yetersiz yanıt veren hastaların ağrı skorlarını anlamlı derecede düzelttiği görülmüştür.
ANTİDEPRESANLAR
Trisiklik antidepresanlar-Amitriptilin
Yüksek dozlarda etkilidir ve etki doza bağımlıdır. Sürekli ve batıcı ağrıda etkilidir. İskemik kalp hastalarında ani aritmiye yol açıp ölüme neden olabilir, bu nedenle özellikle yaşlı ve kardiyak sorunu olan hastalarda dikkatli kullanılmalıdır. Otonom tutulması olan hastalarda ortostatik hipotansiyona yol açabilir. Sedasyona, ağız kuruluğuna ve kilo artışına yol açabilir.
SSRI, SNRI
SSRI ve SNRI’lar ağrılı nöropatide bazı çalışmalarda plasebodan üstün bulunmuştur. En sık kullanılan ajanlar venlafaksin (150-300 mg/gün) ve duloksetin’dir (1x60 mg/gün).
OPİOİDLER
Tramadol
Etkinliği orta derecededir. Sürekli ağrı ve allodinide etkilidir. Etkin doz 100-200 mg/gün olup, doğrudan bu dozda başlanabilir. Bulantı-kusma ve kabızlık gibi yan etkileri kısıtlayıcı olabilir.
Fentanil - transdermal flaster 25/50/75/100
Etkinliği yüksektir ve tek flaster 3 gün etkili olabilir. Yineleyen kullanımlarda bağımlılık gelişebilir. Yan etkileri tramadol’le aynıdır.
ANTİARİTMİKLER
Lidokain
Nonspesifik bir Na kanal blokeridir, etkili olabilir fakat oral verilemez.
Meksiletin
Lidokainin oral analoğudur. Birkaç çalışmada plasebodan daha iyi sonuç vermiştir. Kullanımı yaygın değildir.
LOKAL TEDAVİ
Kapsaisin
Acı biberden türetilmiş bir alkaloiddir. Duysal nöronlardan P maddesini açığa çıkarıp tüketerek ve epidermal sinir liflerini dejerene ederek etki gösterir. Lokal yan etkileri olabilir. Zayıf-orta derecede bir etkinliğe sahiptir ve ancak yardımcı tedavi yöntemi olarak önerilir.
Kaynaklar
1. Bendtsen L, Zakrzewska JM, Abbott J, ve ark. European Academy of Neurology guideline on trigeminal neuralgia. Eur J Neurol 2019;26:831-849.
2. Finnerup NB, Attal N. Pharmacotherapy of neuropathic pain: time to rewrite the rulebook? Pain Manag 2016;6:1-3.
3. Gilron I, Baron R, Jensen T. Neuropathic pain: principles of diagnosis and treatment. Mayo Clin Proc 2015;90:532-545.